28 Eylül 2020 Pazartesi

Eylül Ayazı

Bu karlı şehre lanetler ederek,
Anayurdumdan yakınarak
Kalpsiz ozanlar iline gidiyorum.
Havası soğuk buranın,
İnsanı ondan beter.
Esmer tenli, kıvır kıvır saçları, cilveli bir kadın
İşte şair bir ruha tanıtılmamalı bu kadın
Gülüşünün altında yatan
O sivri dişleri,
Saçları örgülü bir bakirenin merhametini
Paramparça edesi.
O sivri dişleri...

Fatura çıkışmadı bu ay ama dert değil.
Birkaç gece üşümüş,
Binkaç sefer hapşırmışız ne yazar beyim?
Bir iki fikir var kafamda
-Bilirsin beni-
İki kuruş girsin cebime perişan ederim
O metal parçalarını.
"Gülüşür şöyle şakalara
Bu üşütken günleri anarım"
Derdim
Öyle derdim ama beyim
Hiçbir plan söylemiyor
Dünü nasıl getiririm.
Şömine başında "gülüşebilirsem" ısınır içim
Tek başıma
Bir deftere anlattığım şakalarlaysa
O ateşin içine atlasam
Yine üşürüm
Ben;
Üşüyorum beyim,
Üşüyorum...
09.09.19







Eylül ayında nereden gelmiş bu serdî bilemedim. Üşütmüşüm zahar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder