2 Nisan 2023 Pazar

Diriliş Şiirleri

     Bilmiyorum dostlarım, ne oldu da böylesi yükseldi yine ruhum. Fakat sizi temin ederim, diksiyonumun son raddesinde kadar savunacağım aşkımı, nefesim yettiğince. Mürekkepli, kömürlü birkaç benzetme; ve işte: Diriliş Şiirleri!



En derin malihulyamda
Yani çökerken gece
Bir telaş başlar ufukta
Seyrederim sadece
Ne mecalim bulunur böylesi bir manzarı tastir edecek,
Ne de kavlim var tutuşan gökleri taktir edecek.
Hayır, asla, gözümün gördüğü mahruk tütünün hin koru değil!
Yanıyor hem şu sera hem de süreyya, neyi âyâ tebşir edecek?

Sarıyor ruhumu vallah' bu teali,
Gayr-i ihtiyari,
Çünkü insan unutursa bu gumumu-
Hepsi hep firaki-
Yakarak safi unutur ancak onu
Böyledir bed-hali


Of, azizem ve azizlerim, sevemedim şu lafların sonunu. Ancak yarım lafları bitirmeye ne mecalim ne kudretim var, mazur görün şairsizliğimi. Şiarsız bir şair... Evet, belki böyle bir kelime oyunu düşünülebilir daha ciddi bir havadayken.


***


    Kesilmiş parmak uçlarım. Hiç fark etmedim yazarken.Yazdım, hiç mecbur değilken yazdım. Özgür ve olgun bir yazma. İşte, sahibim hürriyete, sahibim var olmayanların bilgisine. Kemal-i vakarla dinle hiffetimi: Bak ne kadar şakrak ağlayışlarım! Bak ne kadar vasi arayışlarım!..
    Umutlu bir yeis. Olmayacak bir olmuşluğu var edebiyatımım; fütürist bir nostaljisi. İşte! Şu muhteşem ifadeye sığdırdım karakterimi.
    Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır!
    Fütürist bir nostaljiyle yoğrulu tüm karakterim, bilhassa aşkım. Olmuşların şaşaasından feyz alarak olmayacak hayaller kurmakta üstüme yoktur!
    Kimileyin girmediğim bir savaşta şehit dostlarıma ağlarım, kimileyin müntehir sabık ahbabım bir şiirde tebessüm arar ifadenizde.
    İşte böyle, böyle bir iptiladır yaşamak.
    ve böyle bir illettir ben olmak --> Muhteşem bir iptila

    -Söndü purom kendiliğinden
    Ahbaba aşkından bahsederken-

    Serbest caz solosu ritminde kalbime mükemmelen muvafık aşkın!




***


Burhan ve Buhran

Tanrım bir aziz kulun, ispatın gibi:
Rüyalarım hem kabuslarımla beraber,
Nabz-ı perişanım halecanımdan beter,
Tanrım bu aziz kulun hem-suretin, beli!

Hayal-i hayatım bir perdedir, geçti;
Mahfi bir köşeden izledim kendini.
Yersiz bir seyirdir yani benim ömrüm
Yakmayan ama rakkas bir ateşti, geçti!

Tanrım beyaz bir sayfadır yani bu aziz kulun:
Çalak ve kıvrak parmaklarla arş-ı âlâna dokunsun,
Mürekkep lekesi başının cüretkar yükselişi yani
    yani beyaz bir sayfanın dehşeti
    şaşılacak bir yaşama cüreti!-
Tanrım kaydımda bunlar da bulunsun...

Ananemin hatıramdan yiten ninnileri
Kırgınlara hiç yok niyetim
Dualarınızı göklere esirgeyin
Toprakta kurtlar ileri geri

Tanrım bu aziz kulun da topraktan bitti!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder