22 Ocak 2022 Cumartesi

22-01-22

     Müsaadenizle en örtüsüz kelimelerle, mümkünse en örtülesi hislerden bahsedeceğim. Aklımda bir şeyler olur her zaman, bu akşam da birilerine izin vereceğim. Madem o bilmez beni, bildiği dilde konuşacağım; madem o bilir hayatı, mahalledeki tek Rus'muş gibi elimde satranç tahtasıyla yanına koşacağım. 

    Diyeceğim ki "Abla, at L şekilde gider; biliyor muydun!". O da karıştıracak saçlarımı "Aferin kerata." dercesine. Sonra üçüncü hamlede bir ihtilaf çıkacak zihnimde, ben de fırlayıvereceğim yerimden "Bırak şimdi kaleleri, şahları; şimdi günün Galata zamanı!"-saatime bakmadan. Biraz itiş kakış, ve benden çok daha iyi sürüyor bisikletini. Düşecek olacağım her yetişmem için yavaşlayıp hafif arkasına dönerek beni yokladığında. Gözlerim kamaşır en basitinden, bana hep öyle bak *****.

    Notaları ezberimde ezgiler mırıldanacak her pedalda, parmağıyla tuttuğu ritimden bileceğim hislerini. Parmak uçlarındaki tınılardan tanıyacağım üzüldüklerini, gülüştüklerini. 

    Vardık mı? Müteessir olacağım konuştuğunda her tesadüf ettiğim zenci benim lisanımı, fakat uçak biletleri pek pahalı. 

    Nasıl anlatacağım, nasıl anlatacağım, nasıl anlatacağım? 

    Galata karşımızda böylesi mağrur, böylesi güçlü, böylesi kavi dururken; tam karışısında, ezici bakışları altında-pek nazenin, pek müstehzi- gözlerim nasıl bulacak da gözlerini "Çok güzelsin" diyebilecek "vallahi". O an aklımda ne Baki ne Fuzuli, ne Nazım ne Eluard; yalnızca, yalnızca gözleri... "Çok güzelsin, ko diğer her şeyi!" 

    Nasıl hatırlatacağım, nasıl hatırlatacağım?

    Henüz yaşanmamış günleri, ana rahminde hayatı şüpheli bir bebek miyim ki, nasıl hatırlatacağım?

    Hatırla beni, hatırla; zira laik ülkelerde kanun, hayatımı korumamakta!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder