7 Eylül 2023 Perşembe

Arnavutköy'e Doğru ve bir Zeyil

Arnavutköy'e Doğru

Kadın oturuyor ve adam 
    yekinmiş tek diziyle ayaktaydı
Kapı açıldığında dudakları hızlanıp 
    işvelerine acalet karıştı
İkisi de hissettirmeden
    sırıtışları kırıştı
Kapılar kapanırken adam
    yakasını kurtarırcasına kaçıştı

Şimdi adamı bırakıyoruz
     kırık tebessümüyle
El sallıyor gözleriyle
    sabır teklif eden bir vazla

Adam 
    ayakta
Ve solarken
    dudakları
Kadın 
    oturuyor
        hâlâ



    Şiir buydu. Aşağıda bulunan zeyil kalp ritimlerimle oynanmasına verdiğim bir reaksiyon olarak bir çocuksu serzenişten ibarettir ve edebi değer iddiası taşımamaktadır. Aslında bu son laf yukarıdaki için de gayet geçerli olabilir fakat kendi kendimle bu tartışmaya girmeye niyetim yok. 





Zeyil

Günde iki kez dürüstlenirim yalnızca
Bir kolum gelişine, diğeri gidişine doğru

Değil mi ki aynı sokaklarda kaybolduk
    güneşi ararken gidişlere fazla sarhoştuk
Değil mi ki aynı yağmurlardan kaçmakla utandık
    sen dil çıkardın bulutlara, ben göz yumdum
Değil mi ki her sözcük incitiyor dudaklarımızı
    fakat sadrımız tarafından mecburuz
Değil mi ki ikimiz de şiddetle yalnızız
    konuşmamak için erken değil mi?

Günümün gerisi eğriliklerden ibaret
Bir kolum gelmeyişine, diğeri susuşuna doğru














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder