31 Aralık 2022 Cumartesi

Hastane Yazısı

     Beyaz, bembeyaz duvarlar. Hastanelerde sair renkleri neden hep unuturlar hiç anlamadım. Belki de boyasını getiren için güzel bir tuval yaratmaktır şu ruhsuz zeminden maksat, bilmiyorum. Bir oda arkadaşım olsa belki öksürüklerimizi sayar, çocuksu bir oyun uydurur da oyalanmaya çalışırdım ama fazla görüldü bu bana. Elimde yalnızca dışardaki inşaatın anut sesi, kumandası çalışmayan yaşlı bir televizyon ve en abuk saatlerde vizite gelen hekimler var. O kahrolasılar da sabah 5’te hiç konuşkan olmuyorlar, gülmüyorlar bile şakalarıma. Aslında hiç konuşmuyorlar. Bazen ayak seslerini duyuyorum gözüm kapalıyken, uyuyor taklidi yapıyorum, umursamaz fısıldaşmalarını ve koluma takıp çıkardıkları bir şeyleri hissediyorum sadece, sonra da geldikleri gibi gidiyorlar. 

    Yemekler tuzsuz. Sadece tansiyonum düşünce damar yolumla alakadar olmak için odama geliniyor. Lal hekimler, ya da hemşireler işte ayıramıyorum pek birbirinden, koştur koştur bir şeyler yapıyorlar başımda ama hezeyanlarımla ilgilenmiyor hiçbirisi: sadece damar yolum önemli. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder