26 Aralık 2022 Pazartesi

Kahrolası bir itiraf

     Ömründe hiç sigara içmemiştir. Duymadım bunu dudaklarından ama gördüm dudaklarından. Onlara kadehler bile saygıyla eğilir, hürmetle dokunurdu -Başkasını tahayyüle tahammül edemem!- Her şeye rağmen hâlâ sıcak, hâlâ onun rujuyla süslü elimdeki zıvana... Belki aşkı arayıp bulamayışları hakkında söylenirken bıkmış da özenmişti bir an- Hayır; bunu dahi ona dokunduramam!- Gülüşmek için fotoğraf çekmişlerdir, öylece rujlamıştır belki refikasının sigarasını, ha? -Tamam, mudhikeler kabul.-
    Sonra da tutuşuvermiştir o heyecanla; yetmiştir hayat ve tüm nefesini o anda bitirmiştir üzerine basılmaması için, bu reddi tatmamak için o zavallı sigara. Duyduğum bu empatiyle dikiyorum gözlerimi koruna. Bir çağrı var ortada fakat hatırlayamıyorum, ben mi ateşi o mu beni. Bunları tarif edecek bir kitap yazmalı. 
    Zıvana saklayacak hâlim yok, ben marangoz değilim. İki parmağım arasına sıkıştırdım onu. Çatık kaşlarımın yanma hissiyle ilgisi yoktu. Yalnızca külün beyazı, tütünün karası, korun kızılı ve kimyasal birkaç yalan. Ettim işte itiraf: Doğru kapı önü dahi değildi beklediğim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder